İstanbul Valisi Gül, kentteki hizmetleriyle gençleri sigaraya karşı koruyor

İstanbul’da plajlar, sahiller, ormanlar, mesire alanları ve parklarda nargile içilmesi ve satışının yasaklanmasına öncülük eden Gül, sigara ve bağımlılık yapıcı maddelere karşı verdiği mücadeleyle dikkati çekiyor.

Bu hizmetlerine karşılık Türkiye Sigarayla Savaş Derneği (TSSD) tarafından, “İnsanlığın Gerçek Dostları Özel Ödülü”ne layık görülen Vali Gül, 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü’nde AA muhabirine, sigarasız yaşam tarzını, gençleri bağımlılıktan korumak için yaptığı hizmetleri ve projelerini anlattı.

Çocukluğunda sigara içilen ortamlardan duyduğu rahatsızlık

Çocukluğunun Erzurum’da doğduğu köyde geçtiği, o yıllarda okula gitmek için minibüs-otobüs yolculukları yaptığı ve eğitim hayatının Türkiye’nin birçok yerinde devam ettiğini hatırlatan Gül, çocukluğunda sigara içilen ortamların kendisini çok rahatsız ettiğini söyledi.

Çocukluk yıllarıyla ilgili kendi hayatından örnekler veren Gül, şöyle konuştu:

“Küçükken otobüslere binerdim. Molalardan hemen sonra otobüse biner binmez insanlar sigara içmeye başlıyordu. Dolayısıyla hayatımdaki sigarayla ilgili en kötü anılarım, otobüs yolculuğunda, mola sonrası insanların otobüse biner binmez sigara içmeleri oldu. Otobüslerde, uçaklarda, kapalı yerlerde eskiden sigara içiliyordu. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı’mızın da iradesiyle kapalı alanlarda sigara içme yasaklandı. Diğer yerlere daha önceden başlamıştık. Hamdolsun, toplumumuzda belli bir farkındalık oluştu.”

Sigaranın bağımlılığa ilk başlangıç olduğunu belirten ve “Sigarayla başlayan, nargileyle devam eden, diğer çeşitli bağımlılık türlerine kadar giden bir süreçten bahsediyoruz.” sözleriyle durumun ciddiyetini vurgulayan Gül, sigarayla savaşırken de en büyük gücün, çocuklarına, “hayır” diyebilmeyi öğretmekten geçtiğini ifade etti.

“Sigaraya başlamayan ve mesafeli evlatlarımız olsun istiyoruz”

Sigara içenlerin arkadaşlarının çoğunun da arkadaşlarına uyarak sigaraya başladıklarını gördüklerini aktaran Gül, İstanbul’da bağımlılıkla mücadeleyle ilgili başlattıkları ve devam eden projeleri de şöyle dile getirdi:

“Spor Şehri, projelerimizden biri. Projemizle İstanbul’da bütün okullarda, okul spor kulüpleri kurduk. Öğrencilerimizin yüzde 35’ini lisanslı öğrenci sporcu olarak yetiştirmek istiyoruz. Müsabakalar yapıyorlar. Hem bireysel sporla hem takım sporları anlamında çok ciddi başarılara inşallah adım atacaklar. Bir diğer projemiz, öğrencilerin kitap okumalarını sağlamak için bütün okullarımızda, kütüphanelerimizi zenginleştirmek. Çocuklarımızın kitap okuyarak daha güçlü olmalarını sağlamak istiyoruz. Öğrenci meclisleri oluşturduk.

Sınıflarda, okullarda, ilçede ve ildeki öğrenci meclislerimizde yaklaşık 240 bin öğrencimiz aktif rol alıyor. Yeşilay’la inşallah çalışacağız. Hem Yeşilay’ın katkısı, hem öğrencilerimizin sosyal, kültürel, sportif faaliyetlerin içinde olması, bu süreci daha da güçlendirecektir. Son olarak da her öğrencimizin yeteneğine göre bir enstrüman çalmalarını istiyoruz. Anne babaların, ‘Çocuklar spor yapsın, enstrüman çalsın, kitap okusun, sosyal-kültürel faaliyetler içerisinde olsun, kişilikleri gelişsin, lider karakterli yetişsin’ isteklerini biz, okullarımızda gerçekleştirmek istiyoruz. İnşallah bunun sonucunda da her türlü bağımlılıktan uzak duran, bunun başlangıcı olarak da sigaraya mesafeli olan ve bu alışkanlığa bir şekilde başlamayan evlatlarımız olsun istiyoruz.”

“Sigara içmeyerek örnek olmaya çalışıyorum”

Sigarayla mücadeleye destek veren bütün sivil toplum kuruluşlarıyla çalışıldığına da dikkati çeken Gül, bağımlılıkla ilgili mücadele eden, gayret gösteren her sivil toplum kuruluşunun yanında olduklarını anlattı.

Vali Gül, çocukların sosyal, kültürel, sportif faaliyetler içinde olması gerektiğini belirterek, “Çocukların bedenen ve ruhen gelişmesi lazım. Özgüvenlerini de gelişmesi lazım. ‘Hayır’ diyebilmeleri gerekiyor. Bunlar olduğunda ailenin de ilgisiyle, desteğiyle kötü örnek olmamasıyla, inanıyorum ki çocuklarımız her türlü bağımlılıktan uzak durur. Ama anne-baba sigara içiyorsa, hele hele küçük yaşlarda çocuğunun yanında içiyorsa, çocuk anneye, babaya veya büyüklerine, mahalle yetişkinlerine özeniyor. Bu nedenle çocukların kişiliğini, öz güveninin gelişmesini sağlayacak etkinlikler yapmak gerekiyor.” diye konuştu.

Sigaranın sağlığa zararını anlatmaktan ziyade yaşamak gerektiğini kaydeden Gül, “Rol model olan kişiler, sigarayı göstererek içtiğinde gençler, çocuklar özeniyor. O açıdan ben kendi hayatımda içmiyorum. Sigara içmeyerek örnek olmaya çalışıyorum. İnşallah bir kişi bile olsa, bu anlamda bunun farkına varmışsa mutlu oluruz. Herkesten istirhamımız çocuklarımıza, gençlerimize kötü örnek olmamak.” dedi.

“Sigaraya sıfır tolerans gösterilmeli”

TSSD’den aldığı ödülü de değerlendiren Gül, dernek yönetimine teşekkür etti.

“Sigarayı hoş gördüğümüzde, ülkemize, çocuklarımıza, milletimize aslında kötülüğü hoş görmüş oluyoruz. Sigaraya sıfır tolerans gösterilmeli. Sigara yasak olan yerlerde bunu delmeye çalışanlara da, sıfır tolerans…İnşallah el birliğiyle toplumumuzu sigarasız günlere ulaştıracağız.” ifadelerini kullanan Gül, sigara denetimlerinin yasal zorunluluk ihtiva ettiğini aktardı.

Gül, şöyle konuştu:

“Kapalı yerlerde sigara içilmesinin engellenmesi, bizim özel olarak açık alanlarda, parklarda, plajlarda, nargileyi yasaklamamız ve bunu da takip etmemizin, önemli çalışmalar olduğunu düşünüyorum. 9 Şubat Dünya Sigara Bırakma Günü için bir mesaj vermek gerekirse; karar vereceğiz, sigarayı bırakabileceğimize inanacağız. Maddi ve manevi olarak bu ülkeye ve kendimize faydalı bir iş yapacağız.”

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir