“AR-GE’DEN PAZARA: YAŞAM BİLİMLERİNİN TÜM ZİNCİRİ BIOEXPO’DA BULUŞTU.”

 

“AR-GE’DEN PAZARA: YAŞAM BİLİMLERİNİN TÜM ZİNCİRİ BIOEXPO’DA BULUŞTU.”
Türkiye’nin yaşam bilimleri alanındaki en önemli buluşma platformu olan BIOEXPO Yaşam Bilimleri Fuarları ve İlaç Sempozyumu, bilim, teknoloji ve iş dünyasının ortak dilini aynı çatı altında buluşturdu. 2025 yılında da Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesinin bilimsel İŞBİRLİĞİ, Prof. Dr. Ali Demir Sezer moderasyonunda; TİTCK, TÜBİTAK ve TÜSEB’in kurumsal katkılarıyla dünya standartlarında bir içerik ve rekor katılımla İstanbul’un kalbinde, İstanbul Lütfi Kırdar’da AKDENİZ TANITIM tarafından gerçekleştirildi.

YAŞAM BİLİMLERİ EKOSİSTEMİNE AÇILAN KAPI
15–17 Ekim 2025 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen BIOEXPO 2025 Yaşam Bilimleri Fuarları ve İlaç Sempozyumu, bilim, teknoloji ve endüstrinin buluşma noktası olarak yaşam bilimleri ekosisteminde güçlü bir sinerji yarattı. Bu yıl 4.620 profesyonel ziyaretçi, 144 katılımcı kuruluş ve 580 delegeyi ağırlayan organizasyonda, %94 oranında sektör profesyoneli ve %80 oranında karar verici katılımı gerçekleşti. BIOEXPO, ‘Bir fuardan daha fazlası’ yaklaşımıyla yalnızca ürün ve hizmetlerin sergilendiği bir alan değil, bilimsel bilgi üretimi ve endüstriyel işbirliğinin merkezine dönüşen bir platform olarak konumlandı.

BIOEXPO YAŞAM BİLİMLERİ FUARLARI 4 TEMATİK BAŞLIKTA GERÇEKLEŞTİ,

CLEANROOM ; Kontaminasyon Kontrolünün Zirvesinde Buluşma
Temizoda teknolojileri endüstrisinde uluslararası en etkin ilk 3 fuarı içinde yer almaktadır. Her yıl olduğu gibi, kontaminasyon alanında proje, taahhüt, ekipman ve sarf malzemeleri tedariği yapan firmalarımızın ve sektör profesyonellerinin buluşmasını sağlamıştır. Endüstrinin en güncel hijyen ve validasyon standartlarını ele alarak, kritik üretim süreçlerinin kalitesini artırmaya yönelik somut çözümler sunulmuştur.
>ANALYTECH : Bilimin Hassasiyetini Laboratuvara Taşıdı
ANALYTECH, bölgesel laboratuvar ve analiz teknolojileri alanındaki en kapsamlı buluşmayı gerçekleştirdi. Yüksek hassasiyetli spektroskopi ve kromatografi cihazlarından laboratuvar otomasyon sistemlerine kadar tüm yenilikçi donanımlar sergilendi. AR-GE merkezleri, kalite kontrol birimleri ve üniversitelerin temsilcileri yoğun ilgi gösterdi. Fuar, bilimsel araştırmaların ve endüstriyel analiz süreçlerinin hız ve doğruluğunu artıracak ticari iş birliklerine zemin hazırladı.

> BIOTECNICA : Yaşam Bilimlerindeki Dönüşüme Öncülük Etti
Biyoteknoloji ve yaşam bilimleri sektörünün stratejik gündemini belirleyen bir etkinlik olarak başarıyla tamamlandı. Biyobenzer ilaçlar, hücre ve gen terapileri gibi çığır açan konularda uluslararası uzmanların katılımıyla konferanslar düzenlendi. AR-GE projelerinin yatırımcılarla buluştuğu fuarımız, Türkiye’nin biyoteknoloji ekosistemini güçlendiren ve sektörün küresel rekabetçiliğini artıran somut adımların atılmasını sağladı.
> PHARMANEXT : İlaç Üretiminde Yeni Standartları Belirledi
PHARMANEXT Fuarı, farmasötik sanayinin üretim, ambalajlama ve tedarik zincirindeki tüm aşamaları kapsayan geniş bir platform oluşturdu. Katılımcı firmalarımız, ilaç sektörünün en güncel GMP (İyi Üretim Uygulamaları) çözümlerini ve Endüstri 4.0 teknolojilerini tanıttı. Sektör profesyonelleri, üretim verimliliğini ve ürün güvenilirliğini maksimize eden yeni makine ve hizmetlerle tanışma fırsatı bularak başarılı ticari anlaşmalar imzaladı.
BIOEXPO İLAÇ TEKNOLOJİLERİ VE APİ SEMPOZYUMU
BIOEXPO 2025’in akademik omurgasını Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin bilimsel işbirliği oluşturdu. Farmasötik Biyoteknoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Demir SEZER’in koordinasyonunda yürütülen BioExpo İlaç Teknolojileri ve API Sempozyumu, bu yıl da kamu, akademi ve endüstri arasında köprü kuran bir model olarak öne çıktı. Prof. Sezer’in uzun yıllara dayanan akademi–endüstri ilişkilerindeki tecrübesi, TÜBİTAK, TÜSEB, TİTCK ve sektörün önde gelen firmalarıyla yürütülen işbirliklerinde somut sonuçlara dönüştü. Fakültenin bilimsel katkısı, genç araştırmacıların ve endüstri profesyonellerinin aynı sahnede buluşmasını sağladı.
Bu güçlü akademik iş birliği, yalnızca sempozyum oturumlarında değil, fuarın genel atmosferinde de hissedildi; kamu, akademi ve endüstri temsilcileri, yeni projeler ve ortaklıklar için aynı masa etrafında buluştu.

BIOEXPO İLAÇ SEMPOZYUMUN BİLİMSEL ODAKLARI VE OTURUMLAR
İki güne yayılan 13 oturumda 50’den fazla konuşmacının yer aldığı sempozyumda, ilaç endüstrisinde üretim stratejileri, kişiselleştirilmiş tıp, biyoteknolojik ilaçlar, API ve tedarik zinciri, nadir hastalıklarda yapay zeka desteği gibi konular ele alındı. TÜBİTAK, TÜSEB ve TİTCK tarafından düzenlenen oturumlarda Ar-Ge destek modelleri, regülasyon gelişmeleri ve yerli üretim stratejileri tartışıldı. İBG İzmir, Akdeniz Üniversitesi, İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’nin akademisyenleri tarafından yapılan sunumlarda, Türkiye’nin yaşam bilimleri araştırma kapasitesini bütüncül bir biçimde sergiledi.
AÇILIŞ KONUŞMALARI

 

“Sempozyum açılış konuşmaları, Prof. Dr. Ali Demir Sezer’in tüm konuklara ve katkıda bulunan kurumlara teşekkür ettiği kısa konuşmasının ardından, TÜSEB Biyoteknoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. F. Duygu Özel Demiralp ve TİTCK Başkan Yardımcısı Eray Kaplan’ın konuşmalarıyla gerçekleştirilmiştir.”
Konuşmalarda, Türkiye’deki ilaç sanayisinin biyoteknolojiye dayalı üretime yönelimi, klinik araştırma sayılarının artırılması ve yapay zekâ temelli sistemlerin sektöre entegrasyonu gibi kritik konular öne çıkarılmıştır. Tüm katılımcılar, Bioexpo 2025’in sadece bir fuar olmanın ötesinde; bilim, sanayi ve regülasyon dünyasını buluşturan önemli bir kesişim noktası olduğuna dikkat çekmiştir.”

KURUM ve TEMATİK OTURUMLAR

TİTCK OTURUMU 

“Beşeri Tıbbi Ürünlerin İmalathaneleri ve İyi İmalat Uygulamaları (GMP) Kılavuzu Ek-22: Yapay Zekâ Taslağı” konusu ele alınmıştır. TİTCK Başkan Yardımcısı Eray KAPLAN yapay zekânın ilaç üretim süreçlerinde kalite kontrol, risk yönetimi ve denetim faaliyetlerinde aktif rol oynayacağını vurgulamıştır. Bu yaklaşımın, üretim hatalarının önlenmesi ve süreç verimliliğinin artırılması açısından kritik olduğu belirtilmiştir
TİTCK’nın misyonu, görev alanına giren ürünlerin kaliteli, etkili ve güvenli bir şekilde kullanıma sunulmasını sağlamaktır. Bu kapsamda, vatandaşların sağlık ürünlerine güvenli bir şekilde erişimini sağlamak için düzenleyici, denetleyici ve yönlendirici faaliyetleri yürütür.
TİTCK’nın görev alanına beşerî tıbbi ürünler (ilaçlar), tıbbi cihazlar, özel tıbbi amaçlı gıdalar, biyosidal ürünler ve kozmetik ürünler girmektedir. Temel görevler bu ürünlerin yaşam döngüsünün her aşamasını kapsar:

> TEMATİK OTURUM : Ar-Ge’den Üretime Biyoteknolojik İlaçlar
Moderatör: Prof. Dr. Ali Demir Sezer
Konuşmacılar: Dr. Ecz. Onur Pınarbaşlı – İLKO Ar-Ge Direktörü
Dr. Bilgen Dölek Uçarol – AMGEN Türkiye Pazara Erişim ve Sağlık Politikaları Lideri
Dr. Ali Özüer – AbdiBio Grup Başkanı
Dr. Hasan Ersin Zeytin – Yerlika CEO’su
Oturumda konuşmacılar, biyoteknolojik ilaçların geliştirilme süreçlerinde karşılaşılan zorlukları ve yerli üretimin önemini vurgulamıştır. Yüksek üretim maliyetleri, uluslararası rekabet koşulları ve regülasyon süreçlerinde yaşanan bürokratik engellerin Ar-Ge performansını sınırladığına dikkat çekilmiştir.Konuşmacılar, Türkiye’nin biyoteknoloji tabanlı ilaç üretiminde küresel pazarda yer alması için stratejik Ar-Ge yatırımlarına yönelmesi gerektiğini ifade etmiştir.

 TÜSEB OTURUMU : Genomik Yaklaşım ile Güncel Kişiselleştirilmiş Tıp Uygulamaları 

TÜSEB Oturumunda Prof. Dr. Demiralp, TÜSEB çatısı altında yürütülen biyoteknolojik projeler, genomik veri analizi ve kişiselleştirilmiş tıp çalışmaları hakkında bilgi paylaşmıştır. Sunumda, genetik verilerin tedavi planlamasında etkin kullanımı ve Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli üzerinde durulmuştur.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB), ülkenin sağlık bilimleri ve teknolojileri alanındaki ulusal stratejilerini uygulamak ve bu alanda araştırma-geliştirme (Ar-Ge) ekosistemini güçlendirmek temel sorumluluğuyla kurulmuştur. Başlıca görevi, sağlık alanında kamu, özel sektör ve üniversiteler tarafından yürütülen Ar-Ge projelerini desteklemek, teşvik etmek ve bu faaliyetler arasında eşgüdümü sağlamaktır. Ayrıca, sağlık teknolojilerindeki buluş ve yeniliklerin sağlık hizmetlerine entegrasyonunu hızlandırmak, bilim insanlarının yetiştirilmesi için burs ve ödüller vermek, fikri mülkiyet haklarını yönetmek ve bünyesindeki ihtisaslaşmış enstitüler (Aşı, Kanser, Biyoteknoloji vb.) aracılığıyla stratejik araştırmalar yürütmek de TÜSEB’in ana görevleri arasındadır. Kısacası TÜSEB, Türkiye’nin sağlıkta bilimsel ve teknolojik bağımsızlığını sağlamayı hedefleyen merkezi bir kuruluştur.

 TEMATİK OTURUM : Biyoteknolojik İlaçlarda Klinik Araştırmalar ve Yapay Zekâ
Moderatör: Prof. Dr. Yağız Üresin – İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
Konuşmacılar: Umut Müren – SANOFİ Türkiye ve Ortadoğu Ülkeleri Klinik Araştırmalar Direktörü
Dr. Birkan Aver – Pfizer Temel Sağlık Kategorisi Medikal Lideri
Uzm. Dr. Çağatay Çıtırık – Sandoz Kıdemli Medikal Müdürü
> Sempozyumun ilk günü boyunca düzenlenen oturumlarda, Türkiye ilaç endüstrisinin biyoteknolojiye dayalı üretim, yapay zekâ destekli süreç yönetimi ve veri temelli karar alma konularında önemli ilerlemeler kaydettiği görülmüştür. Katılımcılar, sürdürülebilir Ar-Ge yatırımları, insan kaynağı geliştirme programları ve regülasyon esnekliğinin sektörel büyümeyi hızlandıracağı konusunda hemfikir olmuştur.
SPONSORLARIN STRATEJİK KATKILARI
BIOEXPO 2025’in başarısında üç global sponsorun katkısı belirleyici oldu:
💎 ELMAS SPONSOR – SANOFİ 



Sanofi, ‘Nadir Hastalıklarda Yapay Zeka Desteği ile Büyük Veriden Erken Tanıya Yolculuk’ başlıklı oturumuyla yapay zekâ destekli tanı sistemlerinin geleceğini gündeme taşıdı. Sağlık bilişim sistemleri ve nadir hastalıklar alanındaki tecrübesiyle Sanofi, Türkiye’deki klinik araştırmalara öncülük eden bir vizyon sundu.
Sanofi, Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) odağı ve yapay zekâ gücüyle insanların yaşamlarını iyileştirmek için çalışan ve sürdürülebilir büyüme sunan bir biyofarma şirketidir. Şirket, immün sistem konusundaki derin bilgisini kullanarak dünya genelinde milyonlarca insanı tedavi eden ve koruyan ilaçlar ve aşılar geliştirmektedir. Aynı zamanda, milyonlarca kişiye daha fayda sağlayabilecek yenilikçi bir ürün portföyü sunmaktadır. Sanofi, tek bir amaç için çalışmaktadır: Bilimin mucizelerinin peşinde insan hayatını iyileştirmek. Bu ortak hedef doğrultusunda her gün ilerleme kaydetmeye ve anlamlı bir etki yaratmaya odaklanmaktadır. Sanofi, yalnızca hastalıklarla değil, aynı zamanda çağımızın en acil sağlık, çevre ve toplumsal sorunlarıyla da mücadele etmekte; hizmet verdiği toplumlar ve çalışanları için kalıcı bir değer yaratmayı amaçlamaktadır.
🩵 PLATİN SPONSOR – AMGEN 


“Geleceği Şekillendiren Klinik Yolculuk: Teknoloji, İnsan ve Vizyon” başlıklı AMGEN sunumunda klinik araştırmalarda yapay zekânın hasta güvenliği, veri bütünlüğü ve süreç yönetimi üzerindeki olumlu etkileri tartışılmıştır. Teknoloji ile insan faktörünün birlikte ele alınmasının ilaç geliştirme süreçlerinde başarı oranını artırdığı belirtilmiştir.
Amgen, insanların daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürmesine katkı sağlamak için biyoloji ve teknolojinin gücünü bir araya getiren, dünyanın önde gelen bağımsız biyoteknoloji şirketlerinden biridir. 1980’de Kaliforniya’nın Thousand Oaks kentinde kurulan Amgen, bugün de genel merkezinden yönetilmektedir. Her yıl yaklaşık 10 milyon hastaya ulaşan şirket, tedavisi zor hastalıklara yönelik yenilikçi çözümler sunmayı misyon edinmiştir.
Amgen; kanser, hematolojik hastalıklar, kardiyometabolik hastalıklar, osteoporoz, nefrolojik hastalıklar ve romatoid artrit gibi ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele etmektedir. Bilimdeki derin bilgisini ve biyoteknoloji mirasını, yenilikçi ilaçların keşfi, üretimi ve hastalara ulaştırılmasında kullanarak toplumsal refahı artırmayı hedeflemektedir.

• ⚪ GÜMÜŞ SPONSOR – PFIZER


Pfizer Türkiye, klinik araştırmalarda veri bilimi ve üretim zinciri bütünlüğü üzerine örnek vaka analizleri sundu. Bioexpo sahnesinde bilimsel sürdürülebilirlik ve sektörün yenilikçi dönüşümüne dair önemli mesajlar paylaşıldı.
Pfizer, 175 yılı aşkın süredir insan sağlığını ve yaşam kalitesini iyileştirme misyonuyla çalışan, dünyanın önde gelen biyofarma şirketlerinden biridir. Bilimin ve yenilikçiliğin gücüne odaklanan Pfizer, çığır açan tedaviler ve aşılar keşfetmek, geliştirmek ve dünyanın dört bir yanındaki hastalara ulaştırmak için çalışmaktadır.
Pfizer, Türkiye’deki faaliyetlerine 1957 yılında başlamış olup, 65 yılı aşkın süredir Türk tıbbına yatırım yapmakta ve önemli katkılar sağlamaktadır. Yenilikçi ilaçları ve aşıları hastalarla buluşturmanın yanı sıra, yürüttüğü klinik araştırmalar ve yerel üretim kapasitesiyle Türkiye’de önemli bir rol üstlenmektedir.
Pfizer, temel amacına bağlı olarak, bilimsel keşiflerin sınırlarını yeniden çizmeye ve daha parlak bir gelecek için yaşamı değiştiren yenilikleri uygulamaya devam etmektedir.

Üç global sponsorun katkılarıyla BIOEXPO 2025, bilimsel tartışmaların yanı sıra sektörel vizyonun da şekillendiği bir paylaşım ortamı sundu.
İKİNCİ GÜN OTURUMLARI

AÇILIŞ KONUŞMALARI 

Sempozyumun ikinci günü, Prof. Dr. Ali Demir Sezer (Marmara Üniversitesi) başkanlığında; TÜBİTAK TEYDEB Başkan Yardımcısı Hasan Selçuk Selek ve TİTCK Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ayar’ın açılış konuşmalarıyla başlamıştır. Prof. Dr. Sezer konuşmasında sempozyumun bilimsel önemine dikkat çekmiş, sektör paydaşlarının etkileşiminin ilaç teknolojilerinin gelişimi için kritik olduğunu vurgulamıştır. Hasan Selçuk Selek, TÜBİTAK TEYDEB’in yenilikçi projelere finansal destek sağladığını ve biyoteknolojik üretimin ülke stratejisinde öncelikli olduğunu belirtmiştir. TİTCK Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ayar ise sempozyumdan elde edilecek çıktıların mevzuat süreçlerinde dikkate alınacağını ifade etmiş; biyobenzer ilaçların geliştirilmesinde uluslararası faz kılavuzlarının (EMA-FDA) örnek alınması gerektiğini vurgulamıştır.


KURUM ve TEMATİK OTURUMLAR

> TEMATİK OTURUM : Yapay Zekâ Temelli İlaç Geliştirme
Moderatör: Prof. Dr. Hasan Türkez – Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı RESİM – 10

Konuşmacılar: Cem Öztürk – SANOFİ Avrasya Bölge Başkanı,
Prof. Dr. Adil Mardinoğlu – KTH Royal Institute of Technology & King’s College London;
Dr. Duygu Dağlıkoça – Trustlife Ventures Ar-Ge Merkezi Genel Müdürü
Oturumda, yapay zekânın ilaç keşfi, klinik veri analizi ve moleküler hedef belirleme süreçlerindeki rolü tartışılmıştır.
Prof. Dr. Türkez, biyomedikal veri karmaşıklığının çözümünde yapay zekânın vazgeçilmez olduğunu vurgulamıştır.
Prof. Dr. Adil Mardinoğlu, İsveç’te yürütülen omik katman analizleri ve Protein Atlası Projesi deneyimlerinden bahsederek yapay zekâ destekli biyolojik modellemenin önemine değinmiştir.
Cem Öztürk, SANOFİ’nin dijital ikiz (digital twin) yaklaşımıyla kişiye özel tedavi modelleri üzerinde çalıştığını belirtmiş; bu teknolojinin klinik süreçleri hızlandıracağını ifade etmiştir.
Dr. Duygu Dağlıkoça ise derin öğrenme algoritmalarının ilaç adaylarının belirlenmesinde insan sezgisiyle birleşerek verimliliği artırdığını vurgulamıştır. Panelin sonunda 2030 yılına kadar yapay zekâ destekli ilk ruhsatlı ilaçların piyasaya çıkmasının öngörüldüğü belirtilmiştir.
> TEMATİK OTURUM : Konvansiyonel İlaçlarda API, Eksipiyan Üretimi ve Tedarik Zinciri

Moderatör: Adil Kaya – ATABAY İlaç Kamu ve Akademik İlişkiler Direktörü
Konuşmacılar:Berkay Bozkuş – Eczacıbaşı Sağlık Grubu Tedarik Zinciri Direktörü,
Deniz Alkanat – BPEG Danışmanlık Genel Müdürü,
Hasan Selçuk Selek – TÜBİTAK TEYDEB Başkan Yardımcısı
Oturumda, etkin madde (API) üretimi ve ilaç tedarik zincirinin yerelleştirilmesi konusu ele alınmıştır.
Deniz Alkanat, yüksek aktiviteli API üretiminde iş güvenliği ve hammadde bağımlılığının temel sorun olduğunu belirtmiştir. Berkay Bozkuş, pandemi sonrası dönemde yerli üretimin önem kazandığını, tedarik zincirinin yapay zekâ destekli sistemlerle güçlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Hasan Selçuk Selek, üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini ve insan kaynağı yetiştirme odaklı Ar-Ge teşviklerinin önemini dile getirmiştir. Panelde, konvansiyonel ilaç üretiminde yerli üretim altyapısının güçlendirilmesi, hammadde bağımlılığının azaltılması ve Ar-Ge odaklı sürdürülebilir finansman modellerinin oluşturulması gerektiği sonucuna varılmıştır.


TÜBİTAK OTURUMU – Ar-Ge Ekosistemi ve Destekler
Konuşmacılar: Işık Aşar – TÜBİTAK TEYDEB BİYOTEG Grup Koordinatörü, 

Dr. Ecz. Özgü Çelikler Özer – TÜBİTAK ARDEB SBAG Bilimsel Programlar Başuzmanı
Oturumda TÜBİTAK’ın sanayi ve akademiye yönelik destek mekanizmaları detaylı şekilde anlatılmıştır.
Işık Adar, 1501–1515 arasında yer alan sanayi Ar-Ge destek programlarını ve yeşil dönüşüm çağrılarını tanıtmış; TÜBİTAK’ın her ilde başvuru aldığı bilgisini paylaşmıştır. Dr. Özgü Çelikler Özer ise 1001–1071 arasındaki akademik Ar-Ge destek programlarını sunmuş, özellikle biyobenzer ilaç geliştirme projelerinin önceliklendirildiğini vurgulamıştır. Soru-cevap bölümünde, maliyet artışlarına karşı TÜBİTAK desteklerinin güncellendiği ve iş birliği kültürünün geliştirilmesinin hedeflendiği ifade edilmiştir.
 TEMATİK OTURUM : Üreten Sağlık Vizyonunda Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı ve Sürdürülebilirliği
Moderatör: Prof. Dr. Zafer Çalışkan – Hacettepe Üniversitesi / TÜSEB
Konuşmacılar:Prof. Dr. Yusuf Çelik – Acıbadem Üniversitesi,
Doç. Dr. Güvenç Koçkaya – Econix Araştırma
Oturumda sağlık harcamalarının yönetimi, finansal sürdürülebilirlik ve yapay zekânın sağlık ekonomisine katkısı tartışılmıştır. Prof. Dr. Yusuf Çelik, Türkiye sağlık sisteminin mali sürdürülebilirliği ve 11. Kalkınma Planı’ndaki hedefleri aktarmış, kaynakların verimli kullanımı için planlama gerekliliğini vurgulamıştır. Doç. Dr. Güvenç Koçkaya, SGK’nın GSS bütçesi üzerine veri analizleri paylaşmış, sağlıkta mali dengenin korunması için tasarruf politikalarının gerekliliğine dikkat çekmiştir. Prof. Dr. Zafer Çalışkan ise “üreten sağlık” vizyonunu tanımlayarak yapay zekânın sağlık finansmanındaki etkisini açıklamıştır. Katılımcılar, yenilikçi ve erişilebilir sağlık hizmetlerinin sürdürülebilir finansmanla desteklenmesi gerektiğinde hemfikir olmuştur.
 İBG İZMİR OTURUMU – Biyoteknolojik İlaç Geliştirme Süreçleri
Moderatör: Prof. Dr. Mehmet İnan – İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi Müdür Yardımcısı
Konuşmacılar: Ecz. Ayşegül Demirtaş – IBG Preklinik Laboratuvarları,
Dr. Melek Üçüncü – IBG Hücresel Tedavi Birimi
Bu oturumda biyoteknolojik ilaç geliştirme sürecinin üç ana aşaması (antijenden antikora geçiş, preklinik çalışmalar, hücresel tedaviler) detaylandırılmıştır. Prof. Dr. Mehmet İnan, İBG’nin ulusal biyoteknoloji altyapısındaki rolünü açıklamış, hücre hattı geliştirme ve molekül keşfi üzerine yürütülen projeleri tanıtmıştır. Ecz. Ayşegül Demirtaş, GLP sertifikasyonunun önemini, toksikoloji çalışmalarındaki kalite standartlarını ve preklinik sürecin regülasyon boyutunu anlatmıştır. Dr. Melek Üçüncü, mezenkimal kök hücreler ve hücresel ürünlerin GMP standartlarına uygun üretim süreçlerini paylaşmıştır. Panel, biyoteknolojik üretimde kalite, regülasyon ve klinik geçiş aşamalarının bütünleşik yönetilmesi gerektiği vurgusuyla tamamlanmıştır.

 TEMATİK OTURUM : Sentezden Bitmiş Ürüne: Konvansiyonel İlaç Üretimi ve Pazara Erişim


Moderatör: Prof. Dr. Devrim Demir Dora – Akdeniz Üniversitesi
Konuşmacılar: Dr. Ümit Dereli – AİFD Genel Sekreteri,
Vedat Eğilmez – İEİS Kamu ve Akademik İlişkiler Koordinatörü
Op. Dr. Sami Türkoğlu – TİSD Genel Sekreteri
Oturumda, Türkiye’de ilaç erişilebilirliği, patent süreçleri ve üretim maliyetleri ele alınmıştır.
Dr. Ümit Dereli, Avrupa İlaç Ajansı (EMA) verilerine göre Türkiye’nin yeni ilaçlara erişimde son sıralarda yer aldığını, 173 yeni ilaçtan sadece 6’sının Türkiye’de erişilebilir olduğunu belirtmiştir. Vedat Eğilmez, Türkiye ilaç pazarının %92’sinin yerli üretim olduğunu, biyobenzer üretimin yeni ivme kazandığını ifade etmiştir. Op. Dr. Sami Türkoğlu, ruhsatlandırma ve patent süreçlerinin hızlandırılmasının sektörel sürdürülebilirlik açısından elzem olduğunu vurgulamıştır.

AKADEMİ-X VE MERKEZLER ARASI İŞ BİRLİĞİ PLATFORMU
BIOEXPO Connect çatısı altında düzenlenen Akademi-X Yuvarlak Masa Toplantıları, Türkiye’nin önde gelen araştırma merkezleri ve teknoparklarını bir araya getirdi. SBÜ Teknopol, İTÜ ARI Teknokent, İBG İzmir, Atatürk Üniversitesi ve TÜBİTAK temsilcilerinin katıldığı toplantılarda, altyapı paylaşımı, sürdürülebilir işletme modelleri ve ortak proje mekanizmaları tartışıldı. Bu yapı, yaşam bilimleri alanında merkezler arası senkronizasyonun gelişmesine katkı sağlaması ön görülüyor.

BİLİM – ENDÜSTRİ ve KAMUYU BİR ARAYA GETİREN EKOSİSTEM : BIOEXPO CONNECT

Yaşam Bilimleri Endüstrisine BioExpo Connect hizmet anlayışı ile sadece fuarın düzenlendiği 3 gün ile hizmet sunmanın dışına çıkarak tüm yıl boyunca içerik üreterek, eko sistemi oluşturan tum katmanlar ile iletişim ve işbirliği içinde olacak platformlar sunarak bilim dünyası için çok daha geniş bir etkileşim alanı sunmayı amaçlanmaktadır..

BIOEXPO 2026 HEDEFİMİZ : ÜÇ KITANIN İNOVASYON VE ÜRETİM MERKEZLERİNDEN OLMAK
BIOEXPO 2025, Türkiye’nin yaşam bilimleri alanında bilimsel üretkenliği ve sanayi işbirliklerini bir araya getiren en kapsamlı platform olmuştur. Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin bilimsel rehberliği ve Prof. Dr. Ali Demir Sezer’in liderliği, Türkiye’nin biyoteknoloji ve ilaç ekosisteminde uluslararası görünürlüğünü güçlendirmiştir. Sanofi, Amgen ve Pfizer’in stratejik destekleriyle BIOEXPO, bilimsel derinliği ve sektörel vizyonu tek bir çatı altında buluşturmuştur.
📌 Prof. Dr. Ali Demir SEZER moderasyonu, etkinliği düzenleyen Akdeniz Tanıtım’ın deneyimli yönetim ekibi ve tüm aşamalarında gençlik enerjilerini gönüllü olarak paylaşan Bio_X topluluğu sayesinde, BIOEXPO 2025 yalnızca bir fuar değil, Türkiye’de akademi–endüstri -kamu otoritesi iş birliğinin yeniden tanımlandığı bir dönüm noktası haline geldi. Bilimsel disiplinlerin ortak akıl oluşturduğu bu yapı, Türkiye’nin biyoteknoloji , laboratuvar- analiz cihazları, ilaç ve temizoda sektörlerinde ülkemizin Arge ve Üretim alanında uluslararası görünürlüğünü güçlendirdi.
Bioexpo 2026’ın hedefi, ‘Üç kıtanın İnovasyon ve Üretim Merkezi’ vizyonuyla İstanbul’u yaşam bilimlerinin bölgesel üssü haline getirmektir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir