SORUMLULUK
Protestoların sonuçları ekonomik dengesizliklere, üniversiteli, öğrencilerin gelecekte
yaşayacakları sorunlara, gençlerin ailelerinin acı çekmesine, boykot edilen işletmelerin
çalışanlarının işlerine mal olurken her şeyin güzel olacağına nasıl ikna edeceksiniz
toplumu?
Toplumu sokaklara dökmenin basit bir protesto eylemi olduğunu düşünmek siyasette yol
almak isteyenlerin sonuçlarını düşünmeden hareket edemeyecekleri kadar mesuliyetli
iştir.
Kırılgan olan ekonomi zaten geçim şartlarının getirdiği zorluklarla mücadele eden
insanların fiziksel sağlığından öte akli dengelerini bozduğu toplumsal yapıdan siyasi rant
elde etmeye çalışmak kimseye fayda vermez.
Diyelim iktidar el değiştirdi her parçasını ayırdığınız toplum düzenini nasıl tekrar bir
araya getireceksiniz? Her şeye hayır demek kolay, karşı çözümler nedir? Gelince
bakarız demekle olmuyor. Ülkenin kaybedecek bir günü dahi yok dünya hızla ilerliyor.
Türkiye uzun yıllardır yurtta barış dünyada barış politikası ile yürüdü fakat artık dünyada
barış yok, güç savaşları tırmanıyor, hiçbir devlet yarının ne getireceğini kestiremiyor.
Güçlü devletler kendi çıkarları için savaşırken gelişmekte olan ülkelerin araya girip engel
çıkarmamaları için bu ülkelerin iç karışıklığa sürüklenmesini sağlıyor. Bunu anlamak için
kâhin olmaya gerek yok.
Ülkemizde her gün aile cinayetleri, çocuk suçlarının artışı, aydın geçinen insanların
saçma sapan konuşmalarla toplumu anlamsız endişelere heveslere sürüklemesine şahit
oluyoruz. Kültürel yozlaştırma ile karşı karşıya olduğumuz ortamda birlik olalım diye
toplumu ayrıştırmanın kime ne faydası var?
Bugün yaşanan ekonomik sıkıntılar yakın geçmişte atlattığımız iç karışıklığın ve uzun
yıllardır devam eden terör olaylarının getirdiği sorunlar. Türkiye’yi parçalamak için uzun
yıllardır uğraşan güç oyuncuları her fırsatı değerlendirmeye çalışıyor.
Ya aklı selim ile tekrar birlikte çözüm buluruz ya da bizim için dost gözüken dostumuz
olmayanların bize biçtiği hayatı yaşarız.