İngiltere-Türkiye Stratejik İlişkileri Analizi

İngiltere-Türkiye Stratejik İlişkileri Analizi

1-Diplomatik İlişkiler
Brexit sonrası “Global Britain” vizyonuyla İngiltere, AB dışına çıkarak ticaretini çeşitlendirme
arayışında Türkiye’yi önemli bir ortak olarak görüyor. Dışişleri Bakanlığı’nın resmi sitesinde
Türkiye; “hızla büyüyen bir ekonomi, NATO üyesi, AB aday ülkesi ve önemli bölgesel ortak”
olarak nitelendirilerek “Türkiye ile uzun vadeli, karşılıklı yarar sağlayan bir ticari ortaklığa”
bağlılık vurgulanmıştır. İngiltere, Türkiye’yi hem kendi pazarına giriş hem de Orta Doğu ve Doğu
Avrupa gibi diğer dinamik pazarlara açılan stratejik bir kapı olarak görüyor. Bu kapsamda,
2021’den bu yana yürürlükte olan karşılıklı Serbest Ticaret Anlaşması (AB’den ayrılma sonrası
mevcut anlaşmanın devamı) 2023’te gözden geçirilmiş ve hizmetler, veri, dijital alan gibi alanlarda
yenileme kararı alınmıştır. Başbakan Rishi Sunak da Erdoğan’ın 2023’teki yeniden seçimi sonrası
Twitter’dan iki ülke arasında “ticaretin büyümesinden NATO müttefiki olarak güvenlik tehditleriyle
mücadeleye” kadar geniş bir iş birliği devam edeceğini belirtmiştir.
Avrupa-Atlantik Dengelemesi ve Koordinasyon: İngiltere’nin yeni dış politika doktrini, NATO
önceliği ile AB iş birliğini beraber götürmeyi öngörür. 2025 Stratejik Savunma İncelemesi’nde,
Türkiye “NATO’nun kritik bir güney kanadı ortağı” ve İngiltere güvenliği açısından hayati bir aktör
olarak tanımlanmıştır. İngiltere, NATO öncelikli yaklaşımı tamamlamak üzere AB ile de savunma iş
birliğini derinleştirmeyi planlıyor. Bu bağlamda Türkiye, hem NATO içindeki konumu hem AB
adaylığıyla İngiltere’nin Atlantik ve Avrupa arasında köprü kurma stratejisinde kilit bir ülke olarak
değerlendiriliyor. İngiliz diplomatik kaynakları, Türkiye’nin reform sürecinin desteklenmesi,
ekonomik iş birliği ve güvenlik konularında koordinasyonun artarak sürdürüldüğünü belirtmektedir.

2-Askeri ve Güvenlik Politikaları
NATO İş birliği: İngiltere, Türkiye’yi “güçlü bir NATO ve ikili ortağı” olarak görmekte, askeri
entegrasyon ve savunma sanayi iş birliklerini vurgulamaktadır. Türkiye, Karadeniz’den Orta
Doğu’ya uzanan çapraz konumuyla İngiltere’nin Avrupa ve NATO kanatlarındaki güvenlik çıkarları
için “hayati” bir öneme sahiptir. İki ülke, Irak ve Suriye gibi bölgesel krizlerde diplomatik düzeyde
iş birliğini artırmış; bölgesel istikrar konularında (örneğin Irak-Suriye krizi, terörizmle mücadele)
ortak diyaloğa girmiştir. İngiliz askerî yetkililer, NATO çatısı altında Türkiye ile görev paylaşımını
ve kapasite arttırmayı desteklemekte, Akdeniz ve Ortadoğu’da müşterek tatbikat ve eğitimler
gerçekleştirmektedir. Örneğin, son dönemde Türkiye-İngiltere arasında düzenlenen ortak tatbikat ve eğitim faaliyetleriyle askeri kapasite inşası ve karşılıklı öğrenme öne çıkmıştır.
Doğu Akdeniz & Orta Doğu: İngiltere, Doğu Akdeniz’de artan gerilimleri endişeyle izlemekte;
bölgesel güvenliğe katkı sağlayacak tüm diplomatik ve savunma kanallarını etkin tutmaktadır.
Kıbrıs’taki İngiliz Egemen Üs Bölgeleri (Akrotiri ve Dhekelia) ile Akrotiri Hava Üssü, İngiltere’nin
Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’daki askeri menzilini genişletmektedir. Meclis araştırmalarına göre,
Kıbrıs’ta konuşlu iki egemen üs bölgesi, bölgedeki tek kalıcı müşterek İngiliz işletim merkezi
olarak hizmet vermekte; RAF Akrotiri’den savaş jetleri, ikmal ve gözetleme uçakları bölge
operasyonları için konuşlandırılmaktadır. 2024’te dönemin Silahlı Kuvvetler Bakanı, RAF
Akrotiri’yi “küresel menzil sağlayan bir anahtar merkez” olarak tanımlamıştır. Bu üslerden ayrıca
Irak, Suriye ve Yemen gibi bölgelere havadan müdahale imkânı sağlanmakta, İngiltere’nin
Ortadoğu’daki stratejik nüfuzu bu üsler üzerinden desteklenmektedir.
İstihbarat Paylaşımı: İngiltere ve Türkiye, NATO müttefikleri olarak istihbarat alanında sıkı iş
birliği içindedir. Göç, terör ve organize suçla mücadelede ortak mekanizmalar geliştirilmiştir.
Örneğin, İngiltere ve Türkiye 2023’te göçmen kaçakçılığıyla mücadele amacıyla bir “mükemmeliyet
merkezi” kurmayı kararlaştırmış; bu merkez Türkiye’deki kolluk kuvvetleriyle İngiliz istihbarat
birimleri arasında bilgi paylaşımını artıracak. Aynı zamanda beşli istihbarat ittifakı (Five Eyes)
üyesi İngiltere, NATO çerçevesinde Türkiye’den sağlanan bilgileri de içererek kolektif güvenlik
çabalarına katkıda bulunmaktadır.

3-Ekonomik İlişkiler ve Yatırımlar
Ekonomik iş birliği İngiltere-Türkiye ilişkilerinde son yıllarda hız kazanmıştır. Hedef, ikili ticarette
katma değerli sektörlerde artış sağlamak ve yatırımları teşvik etmektir. İngiltere Hükümeti, ikili
ticareti 2015’e kadar iki katına çıkarma hedefi koymuş; son yıllarda ara dönemde %20’nin üzerinde
ticaret büyümesi kaydedilmiştir. Dışişleri Bakanlığı’nın web sitesinde, iki ülke arasında ticaretin
“iki katına çıkarılması yönünde büyük ilerleme kaydedildiği” ve İngiltere’nin Türkiye ile “uzun
vadeli, karşılıklı yarar sağlayan bir ticari ortaklık” kurma taahhüdünde olduğu vurgulanmıştır.

Yatırımlar ve Şirketler: İngiliz şirketleri Türkiye’de çeşitli sektörlerde yatırımlar yapmaktadır.
Örneğin enerji-transit altyapısında, İngiltere menşeili BP şirketi, Azerbaycan-Türkiye Trans
Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) projesinde önemli hissedar konumundadır. 2025’te BP,
TANAP’ta sahip olduğu %12 hisseyi finanse etmek için Apollo yatırım fonları ile 1 milyar dolar
değerinde ortaklık kurmuştur. Bu proje, Hazar gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyarak
bölgesel enerji güvenliğini güçlendirirken İngiliz şirketlerinin enerji ticaretindeki rolünü
pekiştirmektedir. Ayrıca finans ve ticaret alanında, İngiltere ve Türkiye 2025 itibarıyla Birleşik
Krallık-Türkiye Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) toplantılarını yeniden başlatarak
mevcut ticaret anlaşmasını genişletme konusunda anlaşmışlardır.

İngiliz yatırımcılar aynı zamanda ulaştırma, altyapı ve finans sektörlerinde de yer almakta; 2023’te
İngiltere, Türkiye’nin deprem bölgelerinden geçen yüksek hızlı elektrikli tren hattı projesine 680
milyon sterlin kredi garantisi vermiştir. Savunma sanayii alanında ise iki ülke arasında çeşitli
anlaşmalar yapılmış, Türk tarafı İngiliz uçak ve silah teknolojilerine erişim sağlarken, İngiliz
firmalar da Türkiye’den ekipman almıştır. İngiliz Ticaret ve Yatırım Departmanı’nın stratejisi,
enerji, teknoloji, altyapı, finansal hizmetler gibi sektörleri önceliklendirmekte ve yıllık JETCO
toplantılarıyla İngiliz firmaların Türkiye’deki pazar erişimini güvence altına almaktadır. Bu
mekanizmalar, İngiltere’nin ticari çıkarlara yönelik lobicilik faaliyetlerini ve stratejik planlamayı da
içermektedir.

4-Enerji Politikaları
Türkiye, doğalgaz boru hatları ve transit koridoru olarak Avrupa’nın enerji güvenliğinde artan
öneme sahiptir ve İngiltere bu alanda iş birliğini derinleştirmektedir. Örneğin İngiliz enerji devi
Shell, Eylül 2024’te Türkiye’nin devlet doğalgaz şirketi BOTAŞ ile 10 yıllık bir LNG tedarik
anlaşması imzalamıştır. Bu anlaşma kapsamında Shell, 2027’den itibaren yılda 4 milyar m³
sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedarik edecek; böylece Türkiye’nin LNG terminal ve boru altyapısı
üzerinden enerji kaynaklarını çeşitlendirmesine katkı sağlanacaktır. Bu iş birliği, Türkiye’yi
bölgesel bir gaz dağıtım merkezi haline getirme stratejisinin parçasıdır.

Shell şirketinin Türkiye’nin devlet doğalgaz şirketi BOTAŞ ile imzaladığı 10 yıllık LNG tedarik
anlaşması kapsamında İngiltere, Türkiye’ye 2027’den itibaren yıllık 4 milyar m³ LNG sağlayacak.

 Boruhattı alanında da İngiliz ilgisi sürmektedir. BP, Türkiye üzerinden Avrupa’ya gaz taşıyan
TANAP projesindeki payını korumakta ve varlıklarını kısmen ortaklara devretmiştir. Bu projeye
sağlanan finansmanlar, İngiltere’nin Güney Gaz Koridoru’na (Caspian havzasından Avrupa’ya gaz
iletimi) yönelik desteğinin bir yansımasıdır. Nükleer enerji sahasında ise İngiltere, Türkiye ile ortak
proje geliştirme niyetindedir. Örneğin Türkiye’nin kamu kuruluşu EUAS, İngiliz Rolls-Royce
firmasıyla küçük modüler reaktörler (SMR) teknolojisini araştırmak üzere bir iş birliği mutabakatı
imzalamıştır. Bu mutabakat, teknik ve ekonomik fizibilite çalışmalarını kapsamakta, İngiltere
menşeli nükleer teknoloji ihracatı potansiyelini Türkiye’de araştırmayı hedeflemektedir.
Yenilenebilir enerji yatırımları açısından da İngiliz şirketleri Türkiye’de rüzgâr ve güneş enerjisi
projelerine ilgi göstermektedir; Shell’in LNG ve Rolls-Royce’un SMR projeleri gibi girişimler,
Türkiye’nin enerji alanındaki dışa bağımlılığını azaltma ve güvenliğini artırma stratejileriyle
örtüşmektedir.

5-Medya, Kültür ve Kamu Diplomasisi
Birleşik Krallık, Türkiye’de yumuşak güç kapasitesini güçlendirmek için eğitim, kültür ve medya iş
birliklerine önem veriyor. British Council’ın verilerine göre, Birleşik Krallık ve Türkiye arasında
2012 itibarıyla yükseköğretimde 70 ortaklık bulunuyor ve 55 İngiliz üniversitesi Türkiye’de aktif
faaliyet yürütüyor. British Council Türkiye ofisi ağırlıklı olarak genç nüfus için İngilizce eğitim
programları geliştirmekte, iki ülke arasında öğrenci değişimlerini kolaylaştırmaktadır. Ayrıca
kültürel alanda, British Council Türkiye’de İngiliz sanatını tanıtıcı girişimler düzenlemektedir.
Örneğin Parlamento raporlarına göre İngiliz Konseyi, Ankara ve İstanbul’da çağdaş Britanya sanatı
sergileri açmış, Young Vic ve RADA gibi İngiliz tiyatro topluluklarının Türkiye turneleri
düzenlenmiş, eğitim ve sanat etkinlikleriyle kültürel iletişim artırılmıştır.
Eğitim diplomasisinde, hükümetler arası burs programları önemli rol oynuyor. Dışişleri
Bakanlığı’nın verilerine göre son beş yılda Türkiye’den gelen öğrencilere yönelik 102 Chevening
yüksek lisans bursu tahsis edilmiştir. Bu burslar, Türkiye’de yetişen genç liderlerin İngiltere’de
eğitim görmesini sağlayarak iki ülke arasındaki bağları güçlendirmektedir. İngiliz kamu yayıncılığı
da geçmişte Türkiye’ye yönelik faaliyetlerde bulunmuştur (örneğin BBC Türkçe Servisi), ancak
güncel olarak ağırlıklı olarak internet üzerinden içerik paylaşımı ve haber iş birlikleri sürmektedir.
Sonuç olarak, İngiltere yumuşak güç stratejisinin bir parçası olarak medyada iş birliği geliştirmeye,
sivil toplum ve medya kuruluşlarıyla temaslara önem vermekte; İngilizce eğitim ve kültürel
programlarla Türkiye’deki etki alanını artırmayı hedeflemektedir.

 

6-Gölge Operasyonlar ve Nüfuz Stratejileri
İngiltere’nin Türkiye iç siyasetindeki etkinliği, resmi diplomasi ve iş birliklerinin ötesinde yumuşak
güç ve lobi faaliyetleriyle de sürdürülmektedir. Resmi belgelere göre İngiliz diplomatlar Ankara’da
iç gelişmeleri yakından takip eder ve Türk yetkililerle yanı sıra ilgili sivil toplum kuruluşları, insan
hakları örgütleri ve medya temsilcileriyle düzenli temas içindedir. Bu çerçevede, İngiliz
Büyükelçiliği Türkiye’de hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü ve demokratikleşme konularında
görüş alışverişi yapmakta, reform çağrılarını iletmektedir. Ek olarak, ekonomiye yönelik nüfuz
stratejileri kapsamında İngiltere-Türkiye Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) gibi
mekanizmalarla yüksek düzeyde lobicilik yürütülmektedir. İngiliz Ticaret Bakanlığı belgelerine
göre JETCO toplantıları, öncelikli sektörlerde stratejik yönlendirme sağlamakta ve İngiliz
şirketlerin piyasa erişimini engelleyen konularda lobicilik fırsatları sunmaktadır. Bunlar resmi
kanallar olmakla birlikte, sonuçları itibarıyla İngiltere’nin Türkiye’deki çıkarlarını yasa dışı
yöntemlere başvurmadan koruma ve etkileme stratejisinin yapı taşlarıdır.
Özetle, İngiltere –otomatik ya da şeffaf olmayan– bazı nüfuz faaliyetlerini diplomatik
temsilcilikleri, ticari ve kültürel temaslar üzerinden yürütmekte; elçilik aracılığıyla sivil toplumla iş
birliği yapmakta, medya ve akademi ile ilişkileri kullanarak dış politika tercihlerini etkilemeye
çalışmaktadır. Resmi yazışmalarda özellikle sosyal medya üzerinden göç ve güvenlik konularında
ortak çözümler arandığı, “kaos” risklerini yönetmek için Türkiye ile iş birliğine önem verildiği
vurgulanmıştır. Tüm bu adımlar, İngiltere’nin Türkiye’ye yönelik uzun vadeli stratejisinin sosyal,
ekonomik, güvenlik ve kültürel yönlerini bir arada gözettiğini göstermektedir.

Kaynaklar: Bu analizde Birleşik Krallık Hükümeti ve Parlamento raporları, stratejik düşünce kuruluşları ve resmi haber ajanslarından yararlanılmıştır. Örneğin Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı’nın 2025 strateji dokümanı UK için Türkiye’yi NATO’daki kilit müttefik olarak nitelemiştir. Dışişleri Bakanlığı’nın resmi açıklamalarında Türkiye ile “uzun vadeli ortaklık” taahhüdünden söz edilmektedir. Ayrıca Atlantic Council, Reuters ve World Nuclear News gibi kaynaklar da bahsedilen politika ve iş birliği örneklerini desteklemektedir.

Fahir ÖNER
IPPC Gn.Bşk.Yrd.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir