Stratejik Diplomasi ve Türkiye–Çin İlişkilerinde Doğu Türkistan Faktörü
Diplomatik Analiz Raporu
1. Giriş
Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki stratejik ilişkiler son yıllarda hız kazanmıştır. Ancak televizyonlarda ve akademik çevrelerde yapılan birçok yorumda Doğu Türkistan – Uygur meselesi sistematik olarak göz ardı edilmektedir. Bu yaklaşım, yalnızca insani bir boyutu değil, aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel çıkarlarını da derinden etkileyen stratejik bir unsuru yok saymak anlamına gelmektedir.
2. Jeopolitik Çerçeve
Çin, kara sınırları itibarıyla sekiz devletle komşudur. Bu sınır hattının tam merkezinde bulunan Doğu Türkistan, Avrasya’nın enerji, güvenlik ve ticaret koridorlarının kilit geçiş noktasıdır.
Bu coğrafya, tarihî olarak Uygur Türklerinin meşru yurdu olup, Çin’in uyguladığı politikalar bölgesel istikrarsızlığı derinleştirmektedir.
Doğu Türkistan, aynı zamanda Türk dünyasını doğrudan birbirine bağlayan stratejik köprü niteliğindedir.

3. Hukuki Boyut
Birleşmiş Milletler Şartı, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ve Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, yerli halkların kimlik, dil, din ve kültür haklarının korunmasını güvence altına almaktadır.
Uygur Türklerine yönelik sistematik baskılar, uluslararası hukukta “insanlığa karşı suçlar” ve hatta “soykırım” kapsamında değerlendirilme potansiyeline sahiptir.
Türkiye’nin sessiz kalması, yalnızca insani bir ihmale değil, aynı zamanda uluslararası hukuk önünde stratejik ve diplomatik zafiyete yol açmaktadır.
4. Türkiye’nin Stratejik Sorumluluğu
Türkiye, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) içindeki lider konumu gereği, Doğu Türkistan meselesini yok sayamaz.
Kişisel veya kısa vadeli siyasi çıkarlar uğruna bu konunun gündemden düşürülmesi, Türkiye’nin bölgesel rolünü ve Türk dünyasındaki etkinliğini zayıflatmaktadır.
Uygur meselesini gündeme almak, yalnızca tarihî ve kültürel bir sorumluluk değil; aynı zamanda Türkiye’nin devletlerarası güç dengesini koruması için stratejik bir zorunluluktur.
5. Sonuç ve Öneri
Unutulmamalıdır ki; Çin–Türkiye stratejisinde Uygur meselesi bağlayıcı bir köprüdür. Bu gerçek, kabul edilse de edilmese de değişmez.
Çin’in Türkiye’ye vereceği gerçek değer, ancak Uygur meselesine yönelik çözüm iradesi ile ölçülebilir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin uzun vadeli çıkarları, yalnızca ekonomik işbirlikleriyle değil, aynı zamanda Doğu Türkistan davasına sahip çıkma ve uluslararası hukuk temelinde çözüm arama iradesiyle korunabilir.
Erkin SABİT ŞAVUOT
(bilgisayar yüksek mühendisi.Araştırmacı yazar)
Turan Konfederasyonu Genel Başkanı
Uygur Federasyonu Genel Başkanı.
Dünya Barış elçileri uzakdoğu direktörü.
Uluslararası basın yayın Konfederasyonu diplomasi direktörü.
Uzakdoğu ticaret yatırım finans konseyi temsilcisi
Turan Kızılelma Teşkilatı genel başkanı
Turan Devletleri Teşkilatı TDTStratejik Araştırma genel merkezi Başkanı İletişim;05357951111,05369820000turangrup1111@gmail.com