KURTULULUŞ SAVAŞIN’DAKİ KADIN KAHRAMANLARIMIZ

KURTULULUŞ SAVAŞIN’DAKİ KADIN KAHRAMANLARIMIZ
Türk Kurtuluş Savaşı: I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğunun İtiraf Devletlerince işgali sonucunda Mîsâk-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için 1919-1922 yılları arasında gerçekleştirilen çok cepheli siyasi ve askeri mücadeledir.
Mustafa Kemal ATATÜRK, “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez”
TÜRK’ÜYLE, KÜRT’ÜYLE, ÇERKES’İYLE, LAZ’IYLA kazanılmış bu onurlu ve büyük mücadeleden sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
İstiklal Savaşındaki kadın kahramanlarımızı en iyi anlatan şiir, şüphesiz Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Mustafa Kemal’in Kağnısı” şiiridir.
Albay Hulusi ATAĞ da kafilesinde gerçekleşen bir olayı şöyle aktarır: Kafiledeki genç bir kadın hastadır ve cephane taşırken yere düşmüştür, ölmek üzeredir. Hulusi ATAĞ sorar “Bacım bana adını söyle seni tarihe yazdıracağım” dediğinde, “Adımı ne yapacaksın oğul. Yaz, benim adım Anadolu” cevabının alır. “Adımın ne önemi var, önemli olan ülkemin adı ve gururu” anlayışını, keşke daha sonraki yıllarda da sürdürebilseydik. Bugün çok farklı bir yerde olurduk.
KURTULUŞ SAVAŞINDAKİ KADIN FAKTÖRLERİ
İşgallere Karşı Kurulan Cemiyetler: Anadolu Kadınları Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Asri Kadınlar Cemiyeti; Milli Mücadele döneminde kadınlar tarafından kurulmuş olan cemiyetlerdendir. Kurulan bu cemiyetler vasıtasıyla, işgal güçlerine karşı protestolar düzenlenmiş, Türk ordusu için yardım toplanmıştır.
İşgallere Karşı Düzenlenen Mitingler: Anadolu da gerçekleşen işgallere karşı düzenlenen mitinglerde de Türk kadınlarının payı büyüktür. Özellikle 23 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’da gerçekleşen Sultanahmet Mitingine büyük bir katılım gerçekleşmiştir.
Cephede Savaş: Milli mücadelenin kadın kahramanları sadece cephe gerisinde değil bizzat cephede düşmanla savaşarak da Türk Kurtuluş Savaşı içinde yer almışlardır.
Cephe Gerisinde Yürütülen Faaliyetler: Milli Mücadele döneminde Türk kadınları; hastanelerde hasta bakıcılığı, atölyelerde cephane ve mühimmat üretimi, askerlerin yiyecek ve içecek ihtiyaçlarının karşılanması gibi birçok alanda cephe gerisinde de önemli fedakârlıklarda bulunmuşlardır.
KADIN KAHRAMANLARIMIZDAN BAZILARI
ŞERİFE BACI (1900-1921)
HALİME ÇAVUŞ (1898–1976)
DEVREKANİLİ NECİBE NİNE
HAFIZ SELMAN İZBELİ
FATMA SEHER ERDEN (1888-1955)
NEZAHAT ONBAŞI (1909-1994)
GÖRDESLİ MAKBULE (1902-1922)
ÇETE AYŞE (1894-1967)
TAYYAR RAHMİYE (1890-1920)
ASKER SAİME (MÜNEVVER SAİME HANIM)
AYŞE HATUN ya da TAYYİBE HATUN
BİNBAŞI AYŞE
ÇİFTLİKLİ ÇETE KÜBRA EFE (1903-1979)
DOMANİÇLİ HABİBE
ERZURUMLU GÜL HANIM
GAMALI FATMA (1885-1964)
HATI ÇIRPAN ya da SATI KADIN (1890-1956)
İĞNELİ PEMBE HATUN
KILAVUZ HATİCE
MARAŞLI SENEM AYŞE
MELEK REŞİT HANIM (1807-1958)
MERSİN MÜCAHİTLERİNDEN SAFİYE NİNE (SAFİYE ÜNLÜ)
NACİYE HANIM ya da NACİYE SUMAN (1881-1973)
NENE HATUN (1857-1955)
VANLI SÜREYYA SÜLÜN HANIM
ANTEPLİ YİRİK FATMA
SULTAN ANA ya da SULTAN BACI
HALİDE EDİP ADIVAR (1884-1964)
NAKİYE ELGÜN HANIM (1880–1954)
FAİKA HAKKI HANIM
ELİF’İN KAĞNISI (1881-1967)
TARSUSLU KARA FATMA (ADİLE ONBAŞI)
BİTLİS DEFTERDARI’NIN HANIMI
TACCÜLCALALA HANIM
İZMİRLİ AYŞE HANIM
TRAKYALI (ANA-KIZ) HAVVA SOYYANMAZLAR (Anne)
TRAKYALI (ANA-KIZ) ZEHRA SOYYANMAZLAR (Kızı)
MELEK HANIM (ADANA CEPHESİ)
HATİCE HANIM (ADANA CEPHESİ)
TOZKOPARAN MÜFREZESİNDEN ULAŞLI HANIM
KONYALI ŞEHİME KORUYUCUOĞLU
HABİBE HANIM
VANLI GÜLLÜ BACI
İstiklal Savaşında Türk Kadını
İstiklal Savaşı’nda kadınlarımızın çok önemli ve ciddi katkı ve fedakârlıkları olmuştur. Bunları başlıklar halinde şöyle sıralayabiliriz:
1 – Kurulan cemiyetler
2 – Düzenlenen mitingler
3 – Savaşa bizzat katılanlar
4 – Taşıt kollarında görev alanlar
Kurulan Cemiyetler
Asri Kadınlar Cemiyeti: 1919 yılının başlarında özellikle üniversite öğrencileri ve ileri gelen vatansever kadın ve kızlarımızın kurdukları bir örgüttür. İzmir’in işgalinden bir gün sonra 16 Mayıs 1919 da yayınladıkları bildiri bugün bile önemini korumakta, şu günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz toplumsal birlik ve heyecanı ateşleyen bir ulusal beyanname özelliği taşımaktadır.
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cephesi: Sivas Valisi Reşit Paşa’nın eşi Melek Reşit Hanım ve arkadaşları tarafından Sivas’ta kurulan bu dernek kısa sürede Anadolu’ya yayılmış ve birçok şehirde şubesi açılmıştır. İşgale karşı suskun kalan İstanbul Hükümetine ve işgal güçlerine protestolar gönderen bu dernek, Milli Ordu’ya para ve malzeme kampanyaları da düzenlemiştir.
Düzenlenen Mitingler
İlk miting İzmir’in işgalinden bir gün sonra Kastamonu’nun Nasrullah Meydanı’nda düzenlenmiş ve işgal kınanmıştır. Daha sonra 10 Aralık 1919 da Kastamonu Kız Öğretmen Okulu’nun bahçesinde yine kadınlarımızın düzenlediği ikinci bir miting daha yapılmıştır.
19 Mayıs 1919 da Asri Kadınlar Birliği de Fatih’te bir miting düzenlemiştir. Burada heyecanlı bir konuşma yapan Halide Edip, konuşmasının sonunda “Şunu unutmayın ki, çocuklarımıza bırakacağımız tek miras, büyük bir tarihi olan, bir Türk olduğumuzu söylemektir” diye haykırmış ve “Haydi Sultanahmet’e” diyerek topluluğu dört gün sonra yapılacak büyük mitinge davet etmiştir.
23 Mayıs 1919 da yapılan Sultanahmet Mitingi çok büyük bir katılımla gerçekleşmiş ve Halide Edip’in konuşması büyük bir heyecan ve coşku yaratmıştır.
ATATÜRK’ÜN KADINLARLA İLGİLİ SÖZLERİ
* Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
* Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar.
* Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.
* Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.

26.11.2023
Zafer ALTINKESER

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir