İÇ KONTROLÜ DOĞRU ANLAMAK

İÇ KONTROLÜ DOĞRU ANLAMAK

Sezgin ERÖZBAĞ

            Yazar

 

Türk Kamu Mevzuatında çıkarılan ve yürürlükte olan her bir kanun kuşkusuz önem arz etmektedir. Zaten kanuni dayanağı olmayan kurumsal faaliyet de düşünülemez. Ancak kamu mali yönetiminin iş ve işlemlerine rehberlik etmesi, ilgili düzenlemelere kaynak ve dayanak teşkil etmesi yönüyle 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ayrı bir önem arz etmektedir.

Bilindiği üzere 2015 yılında yürürlüğe giren bu Kanun aynı zamanda kamu yönetiminde yeniden yapılanma ve AB kriterlerine uyum sağlama çalışmaları kapsamında çıkarılmıştır.  Mali saydamlık ilkesini hayata geçirmek, hesap verebilirliği daha etkin kılmak, bütçe sürecini ve denetimini strateji ve performans ayaklarıyla donatmak, etkin bir iç kontrol mekanizması sağlamak temelleri üzerine kurulmuş olup, bu yönüyle de harcama reformu niteliği taşıyan bir kanun olduğunu söyleyebiliriz.

5018 sayılı Kanun ile kamu yönetiminde “iç kontrol” ve “iç denetim” gibi kavramlar yerini almış, her geçen gün bu kavramların önem ve farkındalığı artar olmuştur.

Bu kavramlar içerisinde özellikle iç kontrolü iyi anlamak gerekiyor. Ancak bu konuda tek bir tanımlama olmasına karşın çok farklı anlayış ve yorumlarla da karşılaşabilmekteyiz.

İç kontrolü şayet birilerinin anladığı gibi bir şeyleri kontrol etmekten ibaret sayar isek daha işin başında yanlış yapmış oluruz. Elbette iç kontrolün içinde doğası gereği kontrol faaliyetleri var, olması da gerekli. Ancak bu sadece işin bir parçasıdır.

Doğru ola yaklaşım iç kontrolü işi kontrol etmekten ziyade işi kontrol altında tutmak şeklinde anlamaktır.

Nitekim önemli olan ve amaçlanan da işe hakim olmaktır.

Bu özelliğiyle iç kontrol bir kurumun tüm faaliyetlerini kapsar, tüm çalışanlarına rol ve sorumluluk verir. Bu öyle bir rol ve sorumluluktur ki stratejik kararların yönetişim anlayışı içinde alınmasını ve operasyonel işlerin şahıslara bağlı olmadan bir sistem üzerinden yürümesini bünyesinde barındırır. Böylece hem hata yapma riski en aza iner hem de kurumsal hedeflere ulaşılmak daha kolay olur.

Bu sistemin içinde; etik değerler ve dürüstlük, misyon, organizasyon yapısı ve görevler, personelin yeterliliği ve performansı, yetki devri, planlama ve programlama, risklerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi, kontrol stratejileri ve yöntemleri, prosedürlerin belirlenmesi ve belgelendirilmesi, görevler ayrılığı, hiyerarşik kontroller, faaliyetlerin sürekliliği, bilgi sistemleri kontrolleri, bilgi ve iletişim, raporlama, kayıt ve dosyalama, hata, usulsüzlük ve yolsuzlukların bildirilmesi vs. her biri belli standartlara bağlanmıştır.

Zaten tüm bu standartlar kurumsallaşmanın gereği olup, kurumsallaşmanın olmadığı bir yerde sürdürülebilir bir başarıdan da söz etmek mümkün değildir.

Bilindiği üzere iç kontrolün standartları olduğu kadar, dinamik bir yönü de bulunmaktadır. Çünkü kurumların tabi oldukları mevzuat, organizasyon yapıları, hizmet alanları, iş süreçleri, riskleri vs. değişebilmektedir.

Bu bağlamda değişen koşullara uyum sağlamak ve kurumsal hedeflere ulaşmada aksaklık yaşamamak için her bir harcama biriminin iç kontrol sistemini izlemesi ve gerektirdiğinde güncellemesi gerekir.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus tüm bu değerlendirmeler yapılırken her bir sürecin içinde olan personelin katkı sağlaması gerektiğidir. Çünkü iç kontrol tüm çalışanların içinde yer aldığı bir sistem olup, bu yapılmadığı taktirde sistemin kurgusu eksik ve hatalı olacağı gibi sahiplenilme yönü de zayıf kalır.

Diğer taraftan iç denetim faaliyetleri de asla iç kontrolden ayrı düşünülemez.  Şayet bir kurumda iç denetim faaliyeti yoksa iç kontrolün varlığından söz etmekte mümkün değildir.

Öyle ki iç denetim faaliyetlerinin uluslararası geçerliliğe sahip standartları ve değerleri ile idarelerin kurumsal yönetim, risk yönetimi ve kontrol süreçlerinin etkinliğinin arttırılmasına, kurumsal gelişimin gerçekleşmesine, iyi yönetim ilkelerinin yerleşmesine, hizmetlerin etkinliğinin ve kalitesinin yükseltilmesine katkı sağlayacağı açıktır.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir